matematikçinin aşk mektubu
Türev tanem* bir tanem bir sigma işareti kadar kıvrak bir Pi sayısı kadar sonsuzsun sevgilim. Sana olan sevgim limitlerin sonsuzluğuna ulaşıyor. Bir bakışın kalbimde matris kadar derin etkiler yapıyor. Kalem gibi kaşların* trigonometri gibi karışık saçların* tebeşir kokusu gibi burnumda tütüyor. Çarpanlarına ayrılamayan denklemler gibi nazlanma. Senden mektup almak inan integral almaktan daha zor. Bilinmeyenlerimiz farklı olsa bile polinomlar gibiyiz. Eğer böyle devam ederse seni keşfedilmemiş dizi kurallarıyla izleyeceğim.
Seninle bir daire olalım. Merkezde ben* etrafta eşit uzaklıklarda sen. Nereye bakarsam seni göreyim. Üzüntülerimiz teğet* sevinçlerimiz kiriş olsun. Birbirimize o kadar yakın olalım ki* yarı çaplarımızın limiti sıfıra yaklaşsın. Şu anda y=ax+bx+c parabolünün iki ayrı kolu isek de bir gün tepe noktasında buluşacağız. Sana bir sinx eğrisi gibi sürekli ‘k’ sabiti kadar bağlıyım. Hiçbir parantez bizi ayıramaz.